Kudüs Şairi Nuri Pakdil vefatının senei devriyesinde anılıyor

Özel İçerik

Yazılarıyla ve şiirleriyle edebiyat severlerin gönlünde taht kuran Nuri Pakdil edeli bugün 4 sene oldu. ‘ şairi’ olarak ta bilinen ve içinde ayrı bir Kudüs aşkı bulunan Nuri Pakdil, özellikle ‘Anneler ve Kudüsler’ şiirindeki mısralarla hafızalara kazınmıştı. Vefatının sene-i devriyesinde Kudüs şairini rahmetle anıyoruz…

Nuri Pakdil kimdir?

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. İlk şiir ve denemelerini Kahramanmaraş’ta, Demokrasiye Hizmet gazetesinde yayımladı. ortaokulda iken tanıştığı “Büyük Doğu” dergisiyle hem düşünce ve hem de yazı macerasına ivme kazandırdı. 1954 yılında lise öğrencisiyken Hamle adında bir dergi çıkardı. 1964 yılında İstanbul’da haftalık bir dergide sanat sayfası editörü olarak çalıştı.

1969 yılında Edebiyat dergisini, 1972 yılında da Edebiyat Dergisi Yayınları’nı kurdu. Edebiyat Dergisi Yayınları’nın ilk kitabı Batı Notları’dır. Edebiyat dergisi, kimi aralıklarla uzun yıllar sürdürdüğü yayınına, Aralık 1984’te ara verdi. Edebiyat Dergisi Yayınları, 1972-1984 yılları arasında 18’i Nuri Pakdil imzasını taşıyan, 45 kitap yayımladı.28 Şubat 1997 tarihinde Edebiyat Dergisi Yayınları’ndan yeniden kitap yayımlamaya başladı.

Daha önce yayımlanan 5 kitabın yeniden çalışılmış basımı ve 12 yeni kitabın ilk basımları yapıldı.[1]Nuri Pakdil, 2013’te Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’ne, 2014’te de Necip Fazıl Saygı Ödülü’ne layık görüldü.[2] Pakdil, 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri’nde, edebiyat dalındaki ödüle, “yerli düşüncenin egemenliği adına ürettiği özgün eserler, Türk Edebiyatı’na kattığı kelime tercihleriyle dolu estetik anlatım dili ve insanı kalbinden tutmayı öneren değerli fikirlerinden dolayı” değer görüldü.[3]Nuri Pakdil, üst solunum yolları enfeksiyonu nedeni ile kaldırıldığı Ankara Şehir Hastanesi’nde 18 Ekim 2019’da öldü. Cenazesi, Hacı Bayram-ı Veli Camisinde kılınan cenaze namazının ardından Taceddin Dergahı’nda defnedildi.

Ailesi okumasının istemedi

Ailesinin okumasını istemediğini “Bir Yazarın Notları”ndaki yazısında dile getiren usta edebiyatçı, bu durumu şöyle anlatmıştı:”İlkokulun öğretisiyle, annemin babamın öğretisi kanlı bıçaklı savaş halinde miydi birbiriyle? Ama evimize kimi günler oturmaya gelen o çok sevdiğim bayan öğretmenimi, annem de çok sevmez miydi? Annem, bazen bu öğretmenimle de gözyaşları içinde konuşmaz mıydı? Şu ilkokul, hep düğüm atılan acayip bir iplik miydi? Annem, babam ilkokuldan, genelde, tüm okullardan neden bu denli tiksiniyordu? Başka kentlerde de var mıydı ilkokulu, genelde tüm bu okulları özdeş bir duyguyla gören anne babalar?”

Anneler ve Kudüsler şiiri

I

Güz suları bizim şehrin önünden akar

Kış savunması

Bizim şehir üs öbür şehirlere

Dakka şimdi bir doğu kamerası

Ölümü çeken

*

Geleceği parmakların bir bir gösterdi

Yeşil bir harmani dizlerinde

Çek denizi aradan

And anıtları koy

Eski çağ taşlarının üstüne

Yeni çağ silahları üstüne

*

Eylem öğlesi

Gül kurularını birbirine bağladık

Ekmeğimize bulaşan çağın hakkını

Kitabı açarak

Yonttuk

*

Soluğunda gül kokusu

Okunan ve bitmeyen bir sayfa

Gibi

Beni çeker bir girişime

*

Daha dinç ötede

Gerçekte olduğundan daha parlak

Yeresel

Otuzüç katlı bir yapı gibi

Damarlarımızda dolaşan kan gibi

Hamid çizgisi

*

II

At ipi atladı

Kitap soluyan atlar

Çocuk atı çağırdı

At çocuğu tanıdı

*

Denizi çek annemin başörtüsüyle ey sevgili

At geçer o zaman denizi

*

Bilirsiniz ormanlarla sonsuz bir at gelir

Görmüşsünüzdür çocukların rüyalarında da gelir

Biner ona

Sünnetçi

*

Cezayir’e atlarla gidilirdi

Babam atla bağa gelirdi

Yeni Ali

Paris’i atla dolaşacak

*

İyi binen ata

Bir solukta geçer Hazer’i

Yavaş yavaş ingiliz

Tuzağına düşer at süren yiğitlerin

*

III

Tûr Dağını yaşa

Ki bilesin nerde Kudüs

Ben Kudüs’ü kol saatı gibi taşıyorum

*

Ayarlanmadan Kudüs’e

Boşuna vakit geçirirsin

Buz tutar

Gözün görmez olur

*

Gel

Anne ol

Çünkü anne

Bir çocuktan bir Kudüs yapar

*

Adam baba olunca

İçinde bir Kudüs canlanır

*

Yürü kardeşim

Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin

(Ocak 1972)

*

IV

Narin bir üzüm anne yüreği

ağlaması çocuğun

çöl tülbent üstünde

sarar onunla anne yüreğini

*

Çocuk harita

anne çocuğun gözleriyle bakar

uyur çocuk

anne bekçi daim

*

Sokaklar dar mı

boğulur anne

bu atlar

geniş alan isterler

*

Çocuk koşar

ardından K da

insanın yüreğinde bir parça Kudüs vardır yani K

anne şimdi eline aldığı yüreğini yerine bırakır

*

Irmak yatağıdır

çocukların cepleri

bilmeyiz bütün ırmaklar sabahları

akşamları çocuk ceplerindedir

*

Erişince kelime beyi

çocuğun etine

pamuk gibi yumuşak olur o dağ

anneler her yerde o dağı ararlar

*

Dener çocuk

öndeki çocuk boynu mitralyözdür

toz kalktı mı ayaklardan

Alttaki çocukla birlikte ikisi de attır

*

Doğudan mı batıdan mı

yürüyen bir çocuk göreceğiz Kudüse

ben çok önce çıktım doğu’dan

anneler her yerde ararlar beni

*

Çocuk akdeniz görmüş

her ülkede bulunan

bir

K’dır

*

Büyüyor elinde bomba

bombanın gerçeği yumuk çocuk eli

ama çocuk

aykırı görülür ölüme

*

Ölüm de yasadır

artar K

annelere sunu günaydın

çocuk önder

(Kasım 1973)

*

V

Mavi ışın dolanır anne gömleğinde

bal arısı deniz suyu

tayfı çocukların

gözetir kudüsleri

*

Kar yağmaz uçar anne gözlerinden

anne eli ovadır

oynayınca çocuk

daha genişler

*

Kudüse şiir gömlek dikişi annenin

gösterir yönümüzü iğneden çıkan ipliğin konumu

kare ya dikdörtgen

annenin çocuk yanağındaki izi

*

Düşününce anne

kudüsler yakınlaşır

bir tanrı tanımazın elinde de

kudüs haritası bakar kudüs yaklaşımıyla

*

Kelime anne dişleri

kiminde otuz iki kiminde otuz üç kelime

çocuk bu kelimeleri

öğrenerek yaş alır

*

Tapınakla yürek arasında en canlı ilişki

yüreğimiz sıkışınca

anladık

el aksa’dan bir taş düşürülmüştür

*

İnsan

soyaçekim

göğe yansır umudu

baktıkça aynada

*

Ve çocuk gülünce

ışır el aksa

el aksa bilir ki

çocuk koyacak o taşı

*

Ki biraz kirazdır ki biraz silâhtır

çocukların

gözleri

parmakları

*

Getirince baba

kudüsü özümleyen ekmeği

yeniler anne andını

kirazın ve silâhın üstüne

*

Deniz kabartısıyla

aynı andadır anne andı ve çocuk solunumu

bilir baba

toprağı süren makinanın hüzünle kudüsü söylediğini

*

Ağıt yakışmaz

şiire ve çocuk yüzlerine

ki çocuk yüzleridir getirir bizlere

gereğini bağımsızlığın

*

İlerler zaman

kudüs koşusunda

ancak anlar

çocukların daim önde olduklarını

(Şubat 1974)

Nuri Pakdil

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir